ABD ve Avrupa; İnsanlığa dair son kredilerini de bitirdi. Artık ülkelere, milletlere söyleyecek tek cümleleri yok. Zaten dünyanın gözünde tükeniyordu. Şimdi tamamen bitti. Gazze, üç şeyi söyledi dünyaya; 1- İsrail askeri olarak çok ağır bir şekilde vuruldu. Artık herkes bunu yapmayı deneyecek. 2- İsrail savaşı değil, soykırımı seçti. Çocukları öldürerek utancını gizlemeye çalıştı. Başarılı olamayacak. 3- ABD ve Avrupa, insanlık suçlarının tamamına, soykırıma, gönüllü olarak ortak oldu. 4- ABD ve Avrupa, İsrail için, bütün dünyayı ateşe verebileceğini açıkça ortaya koymuş oldu. 5- ABD ve Avrupa, silah gücü dışında hiçbir şeyleri kalmadığını açıkça ilan etmiş oldu. 6- Gazze küçücük ama dünya tarihini değiştirdi. 7- Artık Batı’nın küresel ölçekli hiçbir planı, hesabı, önerisi ciddiye alınmayacak. 8- Batı, İsrail’i de yanına alarak marjinalleşti. Zihnen ve ruhen dünyadan koptu. Bütün milletlerin gözünde mahkum oldu. 9- Dünyanın geri kalanı, yeni bir dünya inşa edecek. Ve bu tahminlerden çok daha hızlı ve kararlı olacak. 10- Türkiye ve yeryüzünün merkez kuşağındaki ülkeler, yeni bir yola çıkacak ve bu Batı'dan bağımsız olacak. 11- Türkiye ve Merkez Kuşak/Orta Kuşak ülkelerinin bu yolculuğu, Batı'nın küresel düzenine son çiviyi de çakacak. 12- Çünkü; biz yoksak Batı yoktur. Dünyanın merkezini kaybetmiştir. O zaman onlara; "Alın İsrail'inizi verin coğrafyamızı" demiş olacağız. 13- 500 yıllık saltanatın nasıl çöktüğünü işte o zaman göreceğiz. İşgal mi? Batı bu coğrafyada bir daha asla tutunamayacak. Artık bu mümkün değil.
Antik Çağdan İlk İslam Fethine Kadar Kudüs M.S.638'de Kudüs Müslümanlar tarafından fethedildi. Halife Ömer(ra) aynı yıl Kudüs'e geldi ve Hristiyanlar tarafından ''çöplük'' olarak kullanılmakta olan Süleyman Mabedi kalıntılarını temizletip buraya bir mescit yaptırdı.
O dönemin Hristiyanları, Yahudilerin İsa'ya olan düşmanlıklarının intikamını onların en kutsal yerini çöplük haline getirerek almışlardı. Harem-i Şerif alanına Ömer Mescidi'de denen Kubbet'üs Sahra Mescidi yapıldı. Şehirde Yahudilere karşı süren baskı ve zulüm artık son bulmuştu.
M.Ö.1200 dolaylarında bu topraklarda Kenaniler / Amalika / Filistiler / Yebusiler adı verilen sami kökenli topluluklar yaşıyordu. M.Ö.1000 yıllarında Hz.Davud İsrailoğulları ile burayı fethetti.
Hz.Davud'un ardından M.Ö.960'da oğlu Hz.Süleyman ilk tapınağı, yani Süleyman Mabedi'ni inşa etti. Hz.Süleyman (as) hem peygamber hem de kraldı. Kendisine büyük bir kudret ve güç verilmişti. İnşa edilen bu mabet onun Allah tarafından bahşedilen güç ve görkemini yansıtıyordu.
Mabedin yapımında derin denizlerden çıkarılan taşlar, çok özel mermerler, Lübnan dağlarından ve Anadolu'dan getirilen çok kaliteli sedir ağaçları kullanılmıştı. İslam inancına göre, bu mabedin inşasında Hz.Süleyman'ın emrine verilen insan dışı varlıklar da çalışmıştı.
M.Ö.721'de bugünkü Irak bölgesinden gelen Asurlular Samarya'ya saldırdı ve Kudüs önemli göç aldı. Asur ordusu çok güçlüydü. O dönemin en gelişmiş atlı savaş arabalarından oluşan özel birlikleri önüne gelen her şeyi biçerek ilerliyordu. Süvarileri de çok hızlı ve etkiliydi.M.Ö.701'de Asurlular Kudüs'e saldırdılar, şehri kuşattılar ama başarı elde edemediler. M.Ö.586 Kudüs için büyük yıkımın tarihi oldu. Babil Kralı II.Nebukadnezzar (Buhtunnasr diye de bilinir) Yahuda Devleti'ni yok etti, Kudüs'ü, mabedi yıktı ve Büyük Babil Yahudi sürgünü başladı.Bu İbraniler yani Yahudiler için çok büyük bir yıkım oldu. Seçilmiş kavim olduklarına ve asla yenilmeyeceklerine inanıyorlardı. Babil Kralı II.Nebukadnezzar karşısında darmadağın oldular.
Allah bir zalimle başka bir zalimden mazlumun intikamını alır. M.Ö.539'da da böyle oldu. Pers İmparatoru Büyük Kirus (Xerhex/Cyrus) Kudüs dahil tüm Babil topraklarını fethetti ve sürgündeki Yahudileri serbest bırakıp Kudüs'e dönmelerine, yıkılan mabedi yapmalarına izin verdi.
Babil Sürgünü Yahudiler için büyük bir yıkım, unutulmayan bir travma oldu. Antik Yunan ve Roma dönemlerinde kısmen özerk bir şekilde idare ettikleri Kudüs'te yaşamaya devam ettiler. Aslında bir olan Allah'a inanmayan paganistlerden nefret ediyorlardı ama güçleri yetersizdi.
u esnada Yahudiler içinde Nasıralı İsa isminde biri çıktı. Mesih ve peygamber olduğunu, Musa'nın şeriatını tamamlamaya geldiğini iddia ediyordu. Babasız dünyaya gelmişti. Annesi Meryem Kudüs'teki ikinci mabede adanmıştı. Kuzeni Yahya'da peygamberdi. İnananları vaftiz ederdi.Tapınakta Yahudi seçkinler İsa'yı yalanladı ve Kudüs'ün Romalı valisi Pontius Plate'ye onu şikayet ettiler. İsa (as) çileli bir zaman geçirdi Kudüs'te. Sonunda bize göre göğe yükseltildi, Hristiyanlara göre ise çarmıhta tüm insanların günahını ödedi, öldü ve 3 gün sonra dirildi.
Romalıların pagan inancı ve ağır vergileri Bar Kohba ve Makkabi Yahudi isyanlarına yol açtı. Roma kızmıştı. İmparator Titus ve ardından Vespasianus Kudüs'ü yıkıp yerle bir etti. M.S.70'te ikinci Süleyman Mabedi Romalılarca yıkılıp yağmalandı ve Yahudiler Kudüs'ten sürgün edildi.M.S.335'te Hristiyanlık Roma topraklarında serbest bırakıldı ve İstanbul'dan yönetilen Kudüs'e gelen İmparator Büyük Konstantin'in annesi Helena şehre ilk kiliseyi yaptırdı.
M.S.638'de Hz.Ömer döneminde Kudüs Müslümanlar tarafından fethedildiğinde şehirde Yahudiliğin esamesi okunmuyordu. Kudüs'te tekrar Yahudi varlığı ancak İslam dönemi ile mümkün olabildi.
1099 yılında Avrupa'dan gelen Haçlı orduları Kudüs'ü ele geçirdi. Şehirde Müslüman ve Yahudilere karşı korkunç bir katliam yaşandı. Haçlı şövalyeleri kendilerine Kendilerine ‘’Advocatus Sancti Sepulchri’’ olarak (Kutsal Kabrin Koruyucusu) unvanını aldılar.
Haçlılar Kudüs'te toplamda 80-100 bin insanı keserek, yakarak öldürdü. 1099'dan 1187'ye kadar süren Kudüs Haçlı Krallığı'nı bitirip, şehri yeniden Müslümanlara kazandıracak olan isimse, şarkın en sevgili sultanı Selahaddin Yusuf bin Eyyüb'den başkası değildi.
elahaddin Kudüs Haçlı ordusu ile 1187 yılında Kudüs yakınlarında, Hittin Ovası'nda nihai savaşı yaptı. Haçlıları susuz bıraktı ve mutlak bir zafer kazandı. Kentin son Haçlı idarecisi İbelinli Balian 12 Ekim 1187'de Selahaddin Eyyubi’ye şehri teslim ederken, ‘’Kudüs’ün senin için önemi ne?’’ diye sormuştu. Selahaddin, ‘’Kudüs, bir taraftan hiçbir şey, diğer taraftan her şey’’ diye cevap vermişti. Kudüs yeniden Müslümanlarındı. Kudüs'e giren Selahaddin Hristiyan halka dokunmadı ama 200 Tapınak Şövalyesini idam ettirdi. Selahattin Kudüs'ü aldıktan sonra Avrupa'da yeni haçlı orduları toplantı. Arslan Yürekli Richard geldi ama Kudüs'ü alamadı. Kudüs, Selahaddin Eyyubi ile birlikte, Hz.Ömer'den sonra ikinci defa İslam hakimiyetine girmiş oldu. Eyyubiler'in ardından Kudüs'e başka İslam devletleri de hakim oldu. Şehre son hakim olan Müslüman Devlet 1516-1917 yılları arasında Osmanlılar oldu. Kudüs'ün yüzü 1917 yılından bu yana bir daha hiç gülmedi.