Jeologlar der ki, “Zengin yeraltı kaynakları ve petrol yataklarına rağmen Çad’ın bunlardan faydalanamaması büyük bir skandaldır.”
“Çad’ın Maden rezervlerinin haritası var. Ülkedeki madenlerin üretim ve ihracatını Türkiye üzerinden hemen başlatırız.Çad Cumhuriyeti ekonomisi esas itibariyle tarıma dayalı olsa da yer altı kaynakları da dikkat çekmektedir. Ülkede; altın, uranyum, elmas, kaolin, Antimuan,tungsten, boksit önemlidir. Ancak, hepsinin ileri derecede değerlendirildiği söylenemez.
Stratejik yeraltı kaynakları açısından hayli zengin olan Çad Cumhuriyeti, ne yazık ki; dünyanın en yoksul ülkeleri arasında yer almaktadır. Ülke; Sahra kuşağının güneyinde kalan ve Atlantik’ten Kızıldeniz’e ulaşan stratejik “Sahel” coğrafyasında yer almaktadır. Senegal, Moritanya, Mali, Nijer, Çad ve Sudan’ın yer aldığı söz konusu bu bölgedeki ülkelerde yaşananların, münferit olaylar olarak düşünülmemesi gerektiğini de belirtmek gerekir. Ayrıca, sahra altı bölgedeki enerji kaynakları ve var olan ve yapılması muhtemel hatların geçirilmesi düşünceleri de bu bölgeyi giderek öne çıkarmaktadır.
Denize kıyısı olmayan Çad Cumhuriyeti’nin kaynaklarını dış pazarlara ulaştırması ancak farklı ülkeler üzerinden mümkün görünmektedir. Dolayısı ile Sahel ülkeleri ve komşu ülkeleri ile ilişkisinin önem arz ettiği söylenebilir. Bu bağlamda, özellikle Kamerun ve Libya önem kazanmaktadır. Zira Çad Cumhuriyeti’nin esas itibariyle Atlas Okyanus’una açılması Kamerun üzerinden, Akdeniz’e açılışı ise Libya üzerinden olabilmektedir., Çad Cumhuriyeti’nde de istikrarın devamlılığı ile uluslararası yatırımlar yapılabilecektir.
Türkiye’nin THY ile Çad Cumhuriyeti’ne başlattığı hava taşımacılığı, bir kara ülkesi olan Çad için ayrı bir önem taşımaktadır. Bu bağlamda, Türkiye-Çad ilişkilerinin giderek daha stratejik bir veçhe kazanması beklenebilir. Türkiye’nin Libya’daki varlığı ve Çad ile de sahip olduğu olumlu ilişkiler, bu iki ülke arasından var olan sorunlara çözüm getirilmesinde etken olabilir. Her iki ülkenin de enerji politik önemi bulunmakta olup, (bu ülkelerin şimdiye kadar maruz kaldığı sömürü politikalarına karşın) Türkiye’nin benimsemiş olduğu “Kazan-Kazan” ilkesi bağlamındaki politikalarla sorunlara çözüm bulunabilir ve bunda da Türkiye yatırımcıları önemli rol oynayabilir.
Çad Cumhuriyeti ve ilgili gelişmelerde ülkenin sahip olduğu yeraltı kaynakları enerji-politik açıdan son derece önemli ve bundan sonra da yaşanabilecek olaylarda başlıca etmen olduğunu düşündürmektedir.